habergri.com
Antik Roma döneminden bugüne adından sıkça söz ettiren komplo teorileri günümüzde hala yankı uyandırmaya devam ediyor. Özellikle son 2 senedir hayatımızda olan koronavirüs ile ilgili başlarda çok fazla soru işareti bulunuyordu. Bu durum da birçok komplo teorisine zemin hazırladı.
2019’un Aralık ayından itibaren tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüsün 5G teknolojisi ile oluşturulduğu, insan yapımı bir biyolojik silah olduğu veya virüse karşı geliştirilen aşılarda çipleme çalışmaları yapıldığı gibi iddialar yayılarak komplo teorileri yeniden gündeme oturdu.
Dünya tarihi incelendiğinde herhangi bir kültürün veya toplumun ortaya atılan bu teorilere karışmadığı görülmemiştir. Komplo teorileri hakkında hemen hemen herkesin aklında bazı soru işaretleri bulunuyor.
Bunlardan bazıları bu teoriler birtakım çıkar çevrelerinin amaçları doğrultusunda planlı bir şekilde mi kurgulanıyor, yoksa etkileri öngörülemeden gelişigüzel mi ortaya çıkıyor?
Buradan anlayacağımız, pek çok konuda komplo teorisi ortaya atılmasına rağmen komplo teorileri hakkında da sayısız teori bulunmakta. İsrail asıllı tarihçi ve yazar Yuval Noah Harrari, var olan her komplonun global bir sistemin parçası olmadığını belirtiyor.
Sanıldığının aksine çoğunlukla gündemde bulunan olaylardan, eş zamanlı gerçekleşenlerden bu teorilerin kaynağı yalnızca yalanlara dayanmıyor; bu teorilerin kaynağı kimi zaman çarpıtılan gerçekler, kurgular ve çeşitli ön yargılar olabiliyor.
Birtakım gruplaşmış kitleleri birbirine kırdırmak isteyen, yalanlara kanmaya hazır, şüpheci ve belki de eğitim seviyesi daha düşük bir kitleye hitap ediyorlar.
Özellikle kültürel, siyasi ya da sağlıkla ilgisi olan olayların net bir şekilde anlaşılması diğerlerine göre daha fazla o zaman aldığından bu tür alanlarda komplo teorileri daha çabuk yayılıyor ve inanılıyor. Tüm bu teoriler, önyargılar ya da çarpıtılmış bilgilere rağmen teknoloji ve bilim gerçeğe ulaşma çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor ve insanlığın daha iyi bir noktaya taşınmasını sağlamak için üretmeye devam ediyor.
Komplo Teorileri | Dünya Bu Komplo Teorilerine Neden İnanıyor?
Peki, dünyanın pek çok farklı noktasında yaşayan insanlar ortaya çıkan bu komplo teorilerine neden inanıyor? Bu teoriler insanlar tarafından ne kadar kabul görüyor? Bilimi, kanıtlanabilir olguyu, teknolojik araştırmaları bazı insanlar neden hala inatla görmezden geliyor?
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde İktisat sosyolojisi anabilim dalı öğretim üyesi olan Prof. Dr. Veysel Bozkurt, MÜTAM (İnsan ve Toplum Araştırma ve Uygulama Merkezi) Müdürü Prof. Dr. Nurgün Oktit, Siyaset Bilimcisi Prof. Dr. Tanju Tosun ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nde Öğretim Üyesi olan Dr. Mehmet Emin Balcı ile söyleşimizde birkaç komplo teorisini sizler için derledik. O zaman buyurun: Dünyayı sarsan 9 komplo teorisi:
1- Diana Öldürüldü
Komplo teorileri listemizin ilk sırasında hepimizin tanıdığı bir isim olan Prenses Diana’nın öldürüldüğü iddiası yer alıyor. Herkes tarafından bilinen bir teoriye göre, Prenses Diana’nın ölümüne, babası Mısırlı zengin iş adamı Muhammed el-Fayed’in oğlu olan Dodi el-Fayed ile ilişkileri neden oldu.
Cinayet sonrası Diana’nın ölümünü kazaymış gibi gösterildiği iddia ediliyor, ayrıca Prenses Diana’nın M16 kullanılarak öldürüldüğü düşünülüyor.
Prenses Diana Spencer kimdir merak ediyorsanız, bu yazıya göz atabilirsiniz.
2- Apollo 11 Ay’a Ulaşamadı
1969 yılında Ay’ın yüzeyine ulaştığı söylenen Apollo 11 uzay aracının yani ABD’lilerin aslında Ay’a hiç ayak basmadığı, iddia ediliyor.
Uzay modülünün al kısmında aya iniş yapıldığına dair herhangi bir bulguya rastlanmaması ve atmosferin bulunmadığı koşullarda dalgalanan bayrak sebebiyle bu teori ile ilgili araştırmalar ve tartışmalar devam etmekte.
3- Küresel Isınma Diye Bir Şey Yok
Dünyayı yakından ilgilendiren global bir problem olan küresel ısınmanın gerçek olmadığına dair komplo teorileri bulunuyor. Bir grup iklim bilimcisi, küresel ısınmanın yalnızca yüksek vergiler ekleyebilmek ve bir yandan da dünya nüfusunda yumuşama sağlayabilmek için ortaya atılmış asılsız bir komplo olduğunu düşünüyor.
4- Elvis Presley Ölmedi
Rock’n Roll’un Kralı ya da Elvis The Pelvis lakaplarıyla bilinen 1950’lere damgasını vurmuş yıldız Elvis Presley 1977 yılında hayata gözlerini yummuştu. Ünlü şarkıcı Elvis Presley’in hayranlarından birçoğu bu ölüm haberinin uydurma olduğuna inanıyor.
Presley’in 1977 yılında yaşama veda etmediğini, ünlü şarkıcının 1990’lı yılların yarısına kadar yaşadığını iddia eden hayranları da bulunuyor.
5- Komplo Teorileri: Fransız Devrimi’nin Arkasında İlluminati Var
Listemizin 5.sırasında hala gizemini korumakta olan İlluminati ile ilişkili bir komplo teorileri yer alıyor. Birtakım iddialara göre, 1700’lü yılların sonunda gerçekleşen tarihin önemli olaylarından biri olan Fransız Devrimi’ni aslında adını sıkça duyduğumuz İllüminati (Aydınlanmış Olanlar) örgütü gerçekleştirmiştir.
6- Obama Kenya’da Dünyaya Geldi
Uzunca bir dönem ABD’de başkanlık yapan Barack Obama hakkında ortaya birtakım komplo teorileri atıldı. Obama’nın ABD’de başkanlık için şart koşulan ülke sınırları içinde dünyaya gelme ilkesine uymadığı iddia ediliyor.
Resmiyette kayıtlı olan doğum belgesinde Obama’nın doğum yeri olarak tamamı adalardan oluşan Hawaii’nin başkenti Honolulu yazsa da bazı insanlar, Obama’nın tıpkı babası gibi Kenya’da dünyaya geldiğini ispatlayan farklı bir belge olduğuna inanıyor.
7- 51. Bölgede Uzaylılar Bulunuyor
Herkesin merak ettiği bir bölge olan 51. Bölge’de ne var? Birtakım iddialar hükümetin uzun yıllardır varlığını reddettiği ABD’de bulunan bu gizemli yerde, uzaylılar olduğu düşünülüyor. Bu komplo teorileri hakkında araştırmalar ve çalışmalar tüm hızıyla devam etmekte.
8- 11 Eylül Hükümetin Oyunuydu
11 Eylül 2001 yılında Dünya Ticaret Merkezi’ne gerçekleştirilen saldırıdan El Kaide sorumlu tutulmuştu. Ancak bir teoriye göre bu doğru değil, yani bu saldırıdan El Kaide yerine ABD hükümeti sorumlu tutulmalı. Bu saldırının Irak’la savaş çıkmasına ortam sağlayabilmek için hükümet içinde bulunan muhafazakarlar tarafından yapıldığı iddia ediliyor.
9- AIDS X Bir Laboratuvar Ürünü
Ölümcül ve bulaşıcı bir hastalık olan AIDS’e neden olan HIV virüsü hakkında çeşitli iddialar bulunuyor. Bu virüsü 1974 yılında ABD hükümetinin laboratuvar ortamında üretildiği düşünülüyor. Bunun KGB ve CIA’in dünyanın nüfusunu sınırlandırabilmek için laboratuvar yapımı bir virüs olduğuna inanılıyor.
Astronotlar Uzay Boşluğuna Düşerse Ne Olur? Merak ediyorsanız yazımıza mutlaka göz atmalısınız.
