habergri.com
habergri.com

Bir Zamanlar Ülkemizde Olan Tarihi Eserler

0

Tarih Mirasımız Bir Bir Sömürgeci Ülkelerin Eline geçmiş. İşte Bizden Çalınan, Bir Zamanlar Ülkemizde Olan Tarihi Eserler

1- Pergamon Zeus Altarı- Bergama

Ülkemizde tarihi eserler denince en önemlilerinden biri kuşkusuz Pergamon’daki Zeus Altarı’dır. Pergamon Antik Kenti Alman mimar ve arkeolog Carl Humann tarafından 1871 yılında bulunmuş içerisindeki önemli bölümleri 1886 yılında Berlin’e götürülmüştür. Zeus’a adanan kurbanların sunulduğu altar bugün halen Berlin’deki Pergamon Müzesi’nde sergilenmektedir. Bergama’daki müzede sunağın temsili maketi yer almaktadır.

2- Milet Agora Kapısı

Milattan Sonra 100-110 yıllarında yapılan Aydın’ın Didim ilçesindeki Milet Güney Agora Kapısı dünya mirası açısından en önemli eserlerden birisi olmasıyla Türkiyedeki tarihi eser koleksiyoncularının da ilgisini çekmektedir. Alman arkeolog Theodor Wiegand tarafından Almanya’ya kaçırılan eser günümüzde Berlin’de bulunan Bergama Müzesi’nde sergilenmektedir.

3- Knidos Aslanı

Ege ve Akdeniz’in birleştiği yerde kurulmuş, zamanının sanat, kültür, ticaret ve din merkezli önemli şehirlerinden biri de Knidos Antik Kenti’ydi. 1858-1859 yılları arasında İngiliz arkeolog Charles Thomas Newton burada kazılar gerçekleştirmiş ve mezar anıtı olan Knidos Aslanı’nı bulup çıkartarak ülkesine götürmüştür. Osmanlı Devleti’nin dağılma dönemine denk gelen bu yıllarda tarihi eserler de yabancılar tarafından yağmalanmaya devam etmiştir. Anıt bugün Londra’daki British Museum’da sergilenmektedir.

4- Magnesia Ad Meandrum Friz Parçaları

Magnesia Antik Kenti konumu itibari ile önemli antik çağ yerleşimlerinden birisidir.1842 – 1843 yılları arasında Magnesia Artemis Tapınağı’nda yapılan kazılarda işlenmiş frizler bulunur ve frizlerin toplam uzunluğu yaklaşık 40 metredir. Tapınaktaki Frizlerin çoğu parçası Paris’teki Louvre Müzesi’ne götürülür ve günümüzde halen orada sergilenmektedir.

5- Troya Hazineleri

Antik ismi Troya, Türkiye’de bilinen ismi ise Truva olan yer tahminlere göre Bronz Çağında kurulup Milattan Sonra 505 yılına kadar varlığını sürdürmüş bir yerleşim yeridir. Bu kadar köklü olan bir yerleşimin tahmin edilebileceği gibi sayısız zenginliği mevcuttu.

Adları Troya Hazineleri olarak bilinen eserler 1868-1873 yılları arasında Alman tüccar ve arkeolog Heinrich Schliemann tarafından kaçırılarak Türkiye’deki tarihi eser kaçakçıları sorununun üst sıralarında yer almıştır. Daha sonra Osmanlı Devleti bu eserlerin peşine düşmüştür ve 1 milyon franklık tazminat davası açmıştır, fakat davanın fazla uzaması sebebiyle hazineleri geri alamamış ve 50 bin franklık tazminatı kabul etmiştir.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.